Ülkeyi yönetmeye talip olanların, yönetileceklere yöneltikleri veya dayattıkları ön görülerde sınır tanımadıkları bir seçme ve seçilme heyecanının dışında kalmaya çalışıyorum. Kimin seçileceğinden çok kimin seçtiği, seçmen profili üzerinden yapılan demagojiye Roma İmparatorluğunun ünlü hatibi Çiçero tanık olsaydı bunalıma girerdi.
İlle de seçilmek uğruna bu kadar sataşmaya, çamur atmaya ne gerek var? Kelime oyunları ve kırılan potların düzeltilmesi çabaları ile özel hayatın gizliliğinin tahrip edilmesi siyaset sahnesinde son sürat monolog ve drama şeklinde devam etmektedir. Sirtaki oynarken tabak kırmak güzeldir, ama kalp asla kırılmaya gelmez!
Rusya’da Stallin döneminde Ural Dağlarından Sibirya’ya bir at yarışı düzenlendiği rivayet edilir. O zaman radyo ve gazetelerdeki tek konu bu yarışlardır. Hangi at şimdi nerde? Hangisi ilerde? Hangi jokey hangi atla nereye vardı? gibi soru ve cevapların tartışıldığı, sosyal çatışmalara sebep bu yarış yorumcularıyla aylarca meşgul edilir SSCB… Söyle bir etrafa baktığımızda, bu hikaye ile tıpkı aynı aynı olan asırlık vakalara tanık olursunuz.
Sosyal ve ekonomik sorunlar göz ardı edilerek, salt seçimlere odaklanmanın memlekete yararlı olup olmadığının tartışılmaması vahim bir durum değil midir? Vatandaşın bir oyu var, bırakın onu da ipotek konulmadan özgürce kullansın.
Yüz yıllık seçim tarihimizde, memlekete hizmet aşkıyla yanan sevdiklerimizi, fikirdaşlarımızı, hoşlandıklarımızı, şeyhi, ağayı, paşayı seçtik ve Ankara’ya gönderdik. Peki bu bir asırlık sürede memlekete beklediğimiz hizmet yapıldı mı? Özelde Bozova’mıza gerekli ve vaadedilen hizmet yapıldı ise, İlçenin bu günkü görünümü bu insanlara reva mı?
Sadece seçim dönemlerinde hareketlenip, tabiri caizse çuvalın ağzını açmakla ve eğlence partisi misali partiden partiye katılıp karın doyurmakla ilerleme kaydedilmez. Biraz da beyinleri doyuralım ağalar beyler…
Okumuş yazmış demiyorum, okuyan toplumun okuyan bireyinin seçilmesi ve olağanüstü doğal zenginliklerin bulunduğu Bozova köyünü şehre dönüştürmeyi planlayan ve bu planlarını gerçekleştirme yeteneğine sahip bireyleri Ankara’da görevlendirmek gerekir. Aksi halde 20. Yüzyılda yerinde sayan memleketin, 21. Yüzyılda gerilemesi engellenemez.
“Babalara geldik” diyen vatandaşın, bilinçli bir şekilde seçtiği bireylere hesap sormasının gelenek hale gelmesi ile işlerin rayına gireceği varsayımı ile, Bozova’nın modernleşmesi ve “seçimlere geldik abi!” diyerek her şeyi olduğu gibi kabullenilmemesi dileğiyle hayırlı seçimler…