Bir gemi kaptanını düşünün, sapasağlam bir gemisi var, Doğu Akdeniz’e, Karadeniz’e, Kızıl denize bildiğin tüm sularda yüzüyor, yük taşıyor balık avlıyor, her bir şeyi yapıyor. Düşmanları, rakipleri hayretle ve gıpta ile bakıyor. Önünü kesmeye çalışıyorlar ama nafile, başarılarını kahramanlıklarını, ara buluculuğunu, yeni ufuklara yelken açışını, nerede duracağını kimsenin kestiremediği bu kaptanı bütün dünya hayretle izliyorken, senin TAYFALARINDA biraz yalama olmuş. Cıvataları gevşemiş, buda sana, gemine ve temsil ettiğin ülkeye çok ciddi zararlar vermeye başladı.
Buda size güvenen ve inanan insanlar arasında ciddi rahatsızlıklara neden oluyor. Siz ülkenizin geleceği, İLELEBET siyasi ve ekonomik özgürlüğü için yeni münhasır ekonomik alanlar için yelken açarken, karada bıraktığın eskimiş bazı tayfaların, köşe kapmaca oynayıp fırıldak çeviriyorlar. Ehliyet ve Liyakatlı tayfaları bertaraf edip sadece kendilerine BİAT edecek yeni tayfaları işe alıyorlar, buda halk tarafından size ve kaptanlığınıza kuşku ile endişe ile bakmalarına sebep oluyor.
Ey..! Kaptan buraya kadar vatandaşlık görevimi yaptım, halkın içinden halktan biri olarak sizin karşı karşıya kaldığınız durumu izah ettim. Tayfa başlarınızın ve ekiplerinin içine düştükleri GAFLET ve DELALET, İHANETİDE beraberinde getiriyor. Hakkın içinde BATILI yaşatıp, hakkı ZAYİL ediyorlar.
Vallahi benden söylemesi.