Yeterince kontrol edilmeyen gıda üreticileri, RAF ömrünü uzatmak adına değişik ve zararlı kimyasal katkı maddeleri kullanarak kâr amacı güttükleri bu sektörde ciddi paralar kazanırken insan sağlığını da çok büyük tehlikelere atıyorlar.
Bu konuyu şimdilik detayları ile açmak istemiyorum. Devletin kontrol mekanizmasının işlemediği ve hatta yetersiz kaldığı gerçeğini yansıtan bir tablo ile karşı karşıyayız.
Bir tek soru sormak istiyorum..? Tüm dünyada yılda kaç bin ton jelatin üretiliyor ve bunun ne kadarı Türkiye’de tüketiliyor. Bunun cevabını bulursanız, bu konuda ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz.
Esas sorun şudur ; Gıda terörünün yarattığı tahribat. Günlük hayat akışı içerisinde kadere, kısmete ve ecele bağladığımız, bir takım ölümlere tanık oluyoruz.
KALP KRİZİ : Kalp krizi ve nedenleri araştırılmadan, günümüz Türkiye’sinde sağlık sektöründe Stent patlaması yaşanıp açık kalp ameliyatlarında büyük bir pazar oluşmuş durumda. Damarları tıkayan nedenleri araştırmak yerine, tıkanan damarı By-pass ederek yedek damarı kullanarak hastaya ikinci ve son şans bir verilmeye çalışılıyor. Yani damarı tıkanan hastanın üçüncü bir şansı olmayacak.
Asıl yapmamız gereken tek şey insanların kanını çamurlaştıran ve damarların yapısını deforme eden nedenleri araştırıp sorunların temeline inmektir.
Tarafsız ciddi bir araştırma gurubunun incelemeleri sonucunda, sağlıksız gıdalar sonucu, insanlarımızda sindirim ve dolaşım yollarında arızalar meydana geldiği ve bunun ani kalp krizleri ile ölümlere neden olduğu anlaşılacaktır. Bir araştırma sonucu şöyle bir gerçek ortaya çıkmıştı.; Önce sağlık gıda sebze ve meyveler yolu ile hastalık bulaştırıyorlar, hasta olduğumuzda ise bizlere iyileşmemiz için aşı ve ilaç satıyorlar. İşte karşı karşıya kaldığımız temel sorun budur.