Bir gazeteci olarak her hafta bir şeyler yazmak için bilgisayarın başına geçtiğim de bazen dakikalarca düşünüp dururum. Yüzlerce belki binlerce konu ve sorun içerisinde ne yazacağıma bir türlü karar veremiyorum. Tabi birazda haklı olarak kafam karışıyor. Nedeni de şu; Bozova gazete okumuyor, araştırmıyor, sorgulamıyor. Söylenenlerle yetiniyor. FOX TV den Fatih PORTAKAL ve İsmail KÜÇÜKKAYA, diğer bilmem ne kanallarında bilmem hangi haberi sunan haber spikerinin söylediğini, kahve köşelerinde yüzde yüz doğruymuş gibi yemin billah konuşur dururlar. Bozova zaten okumuyor, kimisi de aylık 10 TL abone ücreti vermemek için gazeteyi alıp okumuyor. Bakınız arkadaşlar, bizler bu ilçede hep beraber yaşıyoruz. Yani aynı geminin içindeyiz. Günahımızla sevabımızla biz bir toplumuz. Ortak özelliklerimizin olması gereken yerde maalesef sadece taziyelerde ortak amaçla hareket ediyoruz. Onun dışında hiç ortak değerlerimiz kalmamış. Freni boşalmış bir kamyon gibi yokuş aşağı sürükleniyoruz. Ve maalesef kendi elimizde yaratmış olduğumuz beşeri bir kaderin pençeleri, örümcek gibi akıllarımızı rehin almış. Ben ben diyen insanlar bile kimi parti başkanlığı, kimi encümenlik, kimi de asgari ücret + sigortalı olmayı büyük bir kazanım olarak görmektedir. Babanın oğula kardeşin kardeşe komşunun komşuya bile tahammülünün kalmadığı bir toplum haline gelmiştir. Memur ve işçi maaşı, bir kaç çiftçinin desteklemesinin dışında bir gelire sahip olmayan, önünü tamamen tıkayan siyasetçilerin politikalarına halen alkış çalıyorsa bu toplumun sorunları yok demektir. Haliyle sorunlar yumağı haline gelmiş bir ilçede yaşayan bir gazeteci olarak Bozova’yı anlatırken zorlanıyorum aklım karışıyor. Dilsiz şeytanlık ruhlara işlenmiş okumayan sormayan araştırmayan bu halk için söyleyecek fazla bir şey bulamıyorum.